
Karanfil Özdemir
Obeziteden kurtulmanın yolları
Obezite, vücutta aşırı yağ birikimi sonucu ortaya çıkan ve kişinin sağlığını olumsuz yönde etkileyen kronik bir HASTALIKTIR. Üstelik içinde metabolik birçok hastalığı barındıran kompleks bir hastalıktır.
Ne yazık ki toplumdaki algı, obezitenin fiziksel bir farklılık olduğu yönde. Yüksek kilonun sağlık üzerinde dışarıdan çok içeriye organlara zararı olduğu ve bu zararın uzun vadede çok ciddi sağlık sorunlarına neden olduğu unutuluyor.
Obezite denince akla fiziksel görüntü bozukluğu, estetik kaygı, hacimce büyük bir vücut, çok besin tüketen ve tartıda yüksek rakamlarda olan biri geliyor. Haliyle görsel değişim için kilo değişim planlanıyor. Birde hastalıklar başlayınca doktor dedi diye obezite ile mücadeleye giriyoruz. Oysa hem akut hem kronik hastalıklardan korunmak için bireysel olarak hızla obeziteden kurtulma kararı almalıyız.
Obeziteden kurtulmayı doktorunuzun “kilo vermen gerekli” demesine ve görüntünüzden rahatsız olduğunuz zamana ertelemeyin!
Dünya Genelinde Obezitenin Seyri
Son yıllarda obezite, küresel bir salgın haline gelmiştir. Uzun yılların EN AĞIR PANDEMİSİ OBEZİTEDİR.
Dünya Sağlık Örgütü'nün 2022 verilerine göre, dünya genelinde 1 milyardan fazla insan obezite ile yaşamaktadır; bu rakamın 650 milyonu yetişkin, 340 milyonu ergen ve 39 milyonu çocuklardan oluşmaktadır. Çocuklarda da dahil olmak üzere bu sayı hızla artıyor.
Özellikle gelişmemiş, gelişmekte olan olan ülkelerde, Tonga, Amerikan Samoa ve Nauru gibi ülkelerde obezite oranları %60'ın üzerindedir.
Beslenme alışkanlıklarındaki değişim nedeni ile de ABD gibi ülkelerde de hızla artan obezite sağlık alarmı veriyor.
Türkiye'de Obezite Durumu
Türkiye'de obezite oranları son yıllarda endişe verici bir artış göstermektedir. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2022 verilerine göre, 15 yaş ve üzeri bireylerde obezite oranı %20,2 olarak tespit edilmiştir. Bu oran kadınlarda %23,6, erkeklerde ise %16,8'dir.
Pandemi dönemi artan hareketsiz yasam, beslenme alışkanlıklarındaki değişimle sağlıksız beslenme ve hareketsiz yasam alışkanlık haline geldi. Bu da toplumsal olarak obezitenin artmasına neden olmuştur.
Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, Türkiye, Avrupa'da obezitenin en yüksek olduğu ülkeler arasında yer almaktadır. Obezite ve devamında görülen insülin direnci be diyabette Avrupa birincisi olma yolundayız.
Obezitenin Sağlık Üzerindeki Etkileri
Obezite, birçok ciddi sağlık sorununun temel nedenidir:
- Kardiyovasküler Hastalıklar: Yüksek tansiyon, yüksek kolesterol ve trigliserit seviyeleri, emboli ve tromboz oluşumu, kalp krizi ve inme riskini artırır.
- Metabolik Bozukluklar: İnsülin direnci ve tip 2 diyabet, tiroid bozuklugu, enerji metabolizmasında anormallik gibi hastalıklarda gelişme olasılığını yükseltir.
- Solunum Problemleri: Uyku apnesi, astım, KOAH ve diğer solunum yolu hastalıklarına neden olabilir.
- Kas-İskelet Sistemi Sorunları: Eklem ve omurga problemleri(bel boyun fıtıgı), fibromiyalji, artrit ve felç riskini artırır.
Beslenmenin Obezitedeki Rolü
Obezitenin önlenmesi ve tedavisinde beslenme alışkanlıkları kritik bir öneme sahiptir. Obezitenin dahada ilerlemesi veya tamamen gerilemesini sağlar:
- Sağlıklı Beslenme: Dengeli ve yeterli beslenme, obezite riskini azaltır. Obeziteden kurtarır
- Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz, enerji dengesini koruyarak kilo kontrolüne yardımcı olur. Obeziteden kurtarır
Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Stres yönetimi, yeterli uyku ve sağlıklı alışkanlıkların benimsenmesi ve saglıksız alıskanlıkların bırakılması obezite ile mücadele saglar.
Obezite hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ele alınması gereken ciddi bir sağlık sorunudur. Sağlıklı beslenme ve aktif bir yaşam tarzı benimseyerek obezitenin olumsuz etkilerini azaltmak ve obeziteden tamamen kurtulmak mümkündür.
Obezitenin Ekonomiye Etkisi: Bilimsel Veriler ve İstatistikler
Toparlanması uzun yılları bulacak ciddi bir ekonomik krizdeki bir ülke olarak bu konuya ekonomik açıdan da bakmak mecburiyetindeyiz.
Obezite, küresel sağlık sistemlerine ciddi yükler getiren ve ekonomik maliyetleri giderek artan bir halk sağlığı sorunudur. Dünya genelinde obezite oranlarının yükselmesi, sağlık harcamalarını artırırken iş gücü kaybına ve üretkenlik düşüşüne neden olmaktadır.
1. Sağlık Harcamalarına Etkisi
Obezite ile ilişkili hastalıklar (diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon vb.), sağlık sistemlerinde büyük maliyetler oluşturmaktadır. Dünya Obezite Federasyonu'nun (World Obesity Federation) 2022 raporuna göre, 2035 yılına kadar obezitenin küresel ekonomiye maliyetinin en iyi ihtimalle 4,32 trilyon dolara ulaşması beklenmektedir, bu da dünya Gayrisafi yurt içi hasılasının %3’üne denk gelmektedir.
ABD’de yapılan bir araştırmada, obez bireylerin yıllık sağlık harcamalarının, sağlıklı bireylere kıyasla ortalama %42 daha fazla olduğu belirlenmiştir (Cawley & Meyerhoefer, 2012).
Avrupa’da ise obezitenin sağlık sistemine maliyetinin yıllık yaklaşık 70 milyar Euro olduğu tahmin edilmektedir (OECD, 2019).
2. İş Gücü Kaybı ve Verimliliğe Etkisi
Obezite, iş gücünde devamsızlık ve işte verimsiz çalışma nedeniyle üretkenliği ciddi anlamda olumsuz etkilemektedir. ABD'de obezite kaynaklı iş gücü kayıplarının yıllık maliyetinin 8,65 milyar dolar olduğu hesaplanmıştır (CDC, 2020).
Ayrıca, obez bireylerin iş bulma şanslarının daha düşük olduğu, iş yerinde ayrımcılığa uğrayabildiği ve fiziksel sınırlamalar nedeniyle belirli sektörlerde çalışmakta zorlandıkları gözlemlenmektedir. Bu durum, ekonomide iş gücü katılım oranlarını da düşürmektedir. Ekonomiye insan yükü artarken desteği azalmaktadır.
3. Obezitenin Tarım ve Gıda Endüstrisine Etkisi
Obezite, işlenmiş gıda tüketiminin artmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Fast-food endüstrisinin küresel ekonomik büyüklüğünün 2023 yılında 900 milyar doları aşması beklenmektedir (Statista, 2023). Ancak bu tüketim alışkanlığı, sağlıksız beslenmeyi teşvik ederek uzun vadede sağlık maliyetlerini artırmakta ve sistemi zararlı kör döngüye sokmaktadır.
4. Sosyal Güvenlik Sistemine Yükü
Obezite nedeniyle erken/malulen emeklilik oranlarının artması ve sağlık hizmetlerine daha fazla ihtiyaç duyulması, sosyal güvenlik sistemleri üzerinde baskı oluşturmaktadır. Avrupa'da yapılan çalışmalar, obezitenin hastane desteğini ve yaşlılıkta sağlık hizmetleri talebini artırarak devletlerin sağlık bütçelerine olan yükü her gecen gün daha da artırdığını göstermektedir.
Obezite sadece bireysel bir sağlık sorunu değil, aynı zamanda makroekonomik etkileri olan küresel bir krizdir. ülkeler obeziteyle mücadelede önleyici sağlık politikalarına daha fazla yatırım yapmalıdır. Sağlıklı beslenme teşvik edilmeli, fiziksel aktivite desteklenmeli; gıda ve tarım sektöründe düzenleyici politikalar uygulanmalıdır.
Bu veriler ışığında, obezitenin hem bireysel hem de ekonomik düzeyde büyük bir tehdit olduğu açıktır ve bu konuda acil önlemler alınması gerekmektedir.