İklimi Değiştirme Kanunu Faturamızı Nasıl Şişirecek?

Meclis’te “İklim Kanunu” adı verilen kanun geçerse faturamız ne kadar şişecek biliyor musunuz? Teklif geçerse Türkiye'de zanaatkarın, bakkalın, çiftçinin, emeklinin, işçinin faturası ne kadar kabaracak?

Mevcut politikada ne kadar arttığını bilirseniz aslında iklimi daha çok değiştirecek bu kanun teklifinin daha da şişireceğini tahmin etmeniz mümkün.

Neden teklifi değil faturayı konuşuyoruz?

Mevcut teklife “iklimi değiştirme kanunu” diyorum. Bunun neden olduğunu geçtiğimiz günlerde yazmıştım. Komisyon’dan 9 saatte geçmesini de sizlere aktarmıştım. Bu süreçte konuya itiraz edebileceğimiz veriler ne yazık ki yok ve bu halde tartışmamız güç.

Burada üç güçlük var. Birincisi iklim değişikliğini tam bilmiyoruz. Mesela AKP’den önce, 2002 yılında 292,5 milyon ton olan atmosfere saldığımız seragazı miktarı 2022’de 558,3 milyon tona çıktı. Bunun nedeni temelde yakılan kömür, petrol ve gaz. Bunu bilerek ve detaylarına inerek konuşuyor muyuz?

İkincisi Türkiye’nin iklimi değiştirmek üstünden kurduğu ekonomiyi de bilmiyoruz. Türkiye’nin saldığı sera gazında yakılan bu yakıtların bize faturası tartışılıyor mu? Hayır.

Üçüncüsü ise iklim politikasını bilmiyoruz. Bu konuda eleştirel çalışmalar çok kısıtlı. Bu işin enerji faturası boyutu, asfalt ve beton belediyeciliği tartışması var ve bunları bilmeden kanunu da anlamak mümkün değil.

İsterseniz bu üç soruyu kesen eksenden bir tartışma yapalım.

AKP’den Önce İklim Değişikliği!

AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında 56 milyon ton kömür, 30 milyon ton petrol ve 18 milyon metreküp gaz yaktık. Böylece atmosfere 292,5 milyon ton sera gazı saldık. Bu yakıtların sadece ithalat faturası ise 9,2 milyar dolar oldu.

Böylesi bir faturanın yanında ikinci bir fatura daha ödedik; 2002 yılında 140 aşırı hava olayı yaşadık.

Peki şimdi?

2022’de iklimi ne kadar değiştirdik?

2022 yılında 127 milyon ton kömür, 37 milyon ton petrol ve 52,5 milyon metreküp gaz yaktık. İnanılmaz bir artış. Nasıl da fosil yakıt bağımlısı olmuşuz. Peki atmosfere salınan sera gazı miktarı ne oldu? 558,3 milyon ton!

Bu yakıtların sadece ithalatının faturası ne oldu dersiniz? Tam 96,5 milyar dolar. Felaket faturamız da çok benzer; 2022 yılında tam 1030 aşırı hava olayı yaşadık.

Atmosfere salınan gazların miktarı neredeyse ikiye katlandı ama aşırı meteorolojik olayların sayısı yedi katına çıkarken, enerji faturamız ise on katına çıktı.

Teklif; daha çok fosil yakıt kullanımı, dolayısıyla daha çok ithalat, daha fazla sera gazı ve dolayısıyla daha fazla yoksullaşma getiriyor. Aşırı meteorolojik olayların sayısında daha fazla artış ise yanında verilen bir eşantiyon.

Bunların hepsi cebimizden çıkacak!

2038’de Faturamız Ne olacak?

“Türkiye en geç 2038 yılında emisyonlarını tepe noktasına ulaştırma niyetindedir.”

Bu cümle bana ait değil, resmi bir belgeden alındı. BM İklim Değişikliği Sekreterya’sına teslim edilen “Türkiye Cumhuriyeti Güncellenmiş Birinci Ulusal Katkı Beyanı” içinde geçen bir cümle. İnanmıyorsanız Ulusal Katkı Beyanı’ın ikinci sayfasında bu minik cümleyi siz de kontrol edin lütfen. Böylesi bir artışta ithalat faturamızın, dolayısıyla enerji faturamızın artmaması mümkün mü? Ya ekstrem hava olayları?

2038’de yaklaşık olarak 2002 yılının üç katı atmosfere sera gazı salacağız. Bu durumda ithalat faturamız ve meteorolojik felaketler artar mı, azalır mı?

Türkiye gerçekte adı “iklimi değiştirme kanunu” olması gereken ama iklim değişikliğine neden olan kömür, petrol ve gaz tüketimini katlayan bir düzenlemeyi “iklim kanunu” diyerek bizlere sunuyor.

2002’den 2022’ye gelirken artan enerji bağımlılığı ve bu sayede artan ithalat bağımlılığı ile yoksullaştık. Fosil yakıt tüketiminin yarattığı iklim değişikliğine bağlı sıcak hava dalgaları ile can kaybı yaşıyoruz. Ağustos 2021’de anlık bir yağış ile 80’den fazla insan tomrukların yıktığı yerleşimlerde hayatını kaybediyor. Ve daha bunun gibi çeşit çeşit felaketler yaşıyoruz.

Sadece yıkılmıyoruz, fakirleşiyoruz da. Bugün her gün gelen akaryakıt zamları, her yıl gelen gaz zamları, artan kömür fiyatları ve roket gibi fırlayan elektrik faturaları katmerleniyor.

Onlar kazanıyor, biz yoksullaşıyoruz!

İtirazsızlık ve Topluma Anlatmama Faturamızı Nasıl Belirliyor?

21 Aralık 2021’de kademeli elektrik zamlarına yol veren kanun teklifi TBMM’de vekillerin yarısının katılmadığı, katılanların %93’ünün kabul verdiği Genel Kurul birleşiminde geçti. O teklife ana muhalefet partisi de KABUL oyu verdi. 10 gün sonra, 31 Aralık 2021’de, ülke tarihinin görmediği en fahiş elektrik zammı yapıldı!

Destek vermek, bir kanunu teklifini halka anlatmayıp, hatta “TRT payı düştü” diyerek yanıltıcı bilgi vermek, iktidarın elini rahattı. O günden sonra ülkede enerji yoksulluğu tartışması başladı.

ekran-resmi-2025-03-02-23-53-46.png

Ama toplumsal olarak itiraz etmek kanun geçse bile onu işlevli kılıyor. Bunu muhalefet pek yapmıyor ama biz yapınca resim değişiyor. Kasım 2018’de TBMM’ye poşeti paralı hale getiren bir teklif gelmişti. Halk arasında bilinen adıyla “Poşet Kanunu” gelmiş, bir grup çevreci bunu olumlu karşılarken diğer bir grup ise “Poşet Paralı Olmuyor, Doğa ve Topluma Ödetiliyor!” diyerek karşı çıkmıştı. Kanun teklifi 210 KABUL, 38 RET oyu ile geçmişti. Ancak 25 kuruşluk poşete kadar devletin para derdine düşmesi toplumda itiraz konusu haline gelmişti. Öyle bir tepkiydi ki yerel seçim sonrası seçimin kaybedilmesini poşet kanuna bağlayan vekil konuşmasını gördük. Hatta iktidar bu durumdan çok çekindiği için poşete zam yapmak için 6 yıl bekledi. Ancak 2025 yılında poşet zamlandı.

Türkiye 2022 yılında sadece 127 milyon ton kömür, 37 milyon ton petrol ve 52,5 milyon metreküp gaz yakıp atmosfere 558,3 milyon ton sera gazı salıp 93,6 milyar doları yaktı. Daha çok yakılması için o yıl 30 milyon ton asfalt serip, 57 milyon ton çimentoyu beton döküp toprağın üstüne döktü ve bütün bu inşaatlar için 570 milyon inşaat ve çimento hammaddesini doğadan çaldı.

Şimdi başlıktaki soruyu üstüne tekrar düşünmeniz için ben size sorayım; iklim kanunu geçince nasıl ve ne kadar yoksullaşacağız?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Önder Algedik Arşivi

İklimi Değiştirme Kanunu Meclise Sunuldu!

22 Şubat 2025 Cumartesi 21:36

Depremkondu!

10 Şubat 2025 Pazartesi 00:00