"Akşamları açık bakkal, ekmek bulamıyoruz ama uyuşturucu bulunabiliyor”
Yeni Durum - Ercan Küçük
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen Hatay Defne’de hayat hala normale dönmekten çok uzak. Barınma, sağlık ve eğitim gibi temel sorunların yanı sıra, bölgedeki en büyük tehlikelerden biri uyuşturucu kullanımı.
Bütün zorluklara rağmen Defne halkı ayağa kalkmaya çalışıyor. Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi’nin Defne ayağı olan Defne Halk Temsilcileri Meclisi (HTM) ilçede bir sosyal merkez dahi açtı. Burada başta gençler ve kadınlar olmak üzere vatandaşlara destek sağlanması, kültürel faaliyetler yürütülmesi planlanıyor.
Defne Halk Temsilcileri Meclisi sosyal tesisi hizmete açtı
“Devletin psikolojik desteği yetersiz”
Defne Belediye Meclis Üyesi ve Defne Halk Temsilcileri Meclisi (HTM) Başkanı Hizam Hasırcı, şu sözlerle ilçede uyuşturucu kullanımının son dönemdeki artışına dikkat çekti:
“Akşamları açık bakkal bulamıyoruz, ekmek bulamıyoruz ama uyuşturucu bulunabiliyor!”
Hasırcı, şunları söyledi:
“Depremin yarattığı psikolojik yıkım, umutsuzluk ve işsizlik uyuşturucu kullanımını artırdı. Bir çok insan işini, ailesini kaybetti. Ve bu süreç iyi yönetilemedi. 2 senedir psikolojik anlamda devlet eliyle psikososyal destek neredeyse hiç sunulmadı. Burada umutsuzluğa kapılan gençler arasında uyuşturucu özellikle Extasy gibi hapların kullanımında ciddi bir artış var. Bu konuda tedirginiz. Çalışmalarımız da var bunları artıracağız. Gençlere umut olabilmek için girişimlerimiz olacak. Gençleri uyuşturucu tüccarlarının ağına düşmekten korumak için mücadelemizi artıracağız.
"Akşamları açık bakkal bulamıyoruz, ekmek bulamıyoruz ama uyuşturucu bulunabiliyor.” Bu cümle, durumun vahametini anlatmak için önemli bir örnek.
Biz gençlerimizi mafya baronlarından, uyuşturucu tüccarlarından uzak tutmak için elimizden geleni yapacağız. Şehrimizin yeniden toparlanma sürecinde yalanan hukuksuz, halkı yok sayan aksaklıkların giderilmesi için sürekli talepkar olup mücadelemizi yükselteceğiz. Halkımızın bütün sorunlarını çözmek için elimizden gelen bütün gayreti sarf edip halk içine birlik ve dayanışma duygularını yeşerteceğiz. Bu yüzden yorulmadan bıkmadan usanmadan çalışıyoruz. Biz Hatay’ı yeniden ayağa kaldıracağız derken bunun sadece sloganlarla değil icraatlarla olacağını bilen, bilimsel bir perspektifle hareket ediyoruz.”
Eğitimdeki eşitsizlikler sürüyor
Defne’de eğitim alanındaki eşitsizlikler de devam ediyor. Depremden sonra birçok okul binası, kamu binalarına dönüştürülmüş. Hatta ilçenin en nitelikli lisesi şu anda emniyet müdürlüğü olarak kullanılıyor. Hasırcı bu konuda da şunları söyledi:
“Deprem ilk yaşandığı anda çok fazla okul kamu binasına dönüştürülmüştü. Zamanla kamu kurumlarını tahliye ettiler. Ancak kesinlikle derslik ve bina sorunumuz devam ediyor.
Defne’nin en nitelikli ve en güzel lisesi şu anda Emniyet Müdürlüğü olarak kullanılıyor. Bir Emniyet Müdürlüğü binası yapılıyor ve taşınacağı söyleniyor. Ancak iki yıldır okul bu şekilde kullanılıyor. Bazı yerlerde yıkılan okulların öğrencileri başka bir okula yönlendiriliyor. Fakat bu öğrencilere servis tahsis edilmiyor.
Defne, servis hizmetlerinde en fazla ihmal edilen, en az pay alan ilçelerden biri. Öğrencilerin en fazla %10 ila %15’i taşınıyor. O da iyimser bir oran.
Üniversiteye hazırlanan öğrenciler için ciddi eşitsizlikler var. Yıkımın görece daha az olduğu mahallelerde öğrenciler 40 dakika ders görürken, okulu yıkılmış ve başka bir okula birleştirilmiş öğrenciler sadece 30 dakika ders alıyor. Bu da günde toplam 60 dakika daha az eğitim almaları anlamına geliyor. Ama bu çocuklar aynı sınava giriyor.”
Depremden önce olmayan Otostop Kültürü başladı
Hasırcı, deprem sonrası Defne’de ulaşım sorunu da yaşadıklarını bunun sonucunda da otostop kültürünün başladığını belirtti. Hasırcı, “Her köşe başında otostop çeken insanları görürsünüz. Otostop, deprem öncesinde kültürümüzde yoktu. Defne’de deprem öncesinde biri otostop çekse, insanlar şaşırırdı. Ama bugün geldiğimiz noktada 10 yaşındaki çocukların bile otostop çektiğini görüyoruz. Bu sadece ulaşım sorunu değil, güvenlik sorunu da oluşturuyor. Bu nedenle de tedirginiz” dedi.
On binlerce insan hala konteynerlerde yaşıyor
Defne’de halen on binlerce insan konteynerlerde yaşamak zorunda. Hasırcı, “Şu an Hatay genelinde 240 bin kişi konteynerlerde yaşıyor” diyerek barınma krizinin büyüklüğüne dikkat çekti.
Eğitimde de ciddi sıkıntılar var. Defne’nin en iyi liselerinden biri şu anda Emniyet Müdürlüğü olarak kullanılıyor. Yıkılan okulların öğrencileri başka okullara yönlendirilse de servis tahsis edilmediği için eğitimde fırsat eşitsizliği derinleşiyor.
Hastanelerde randevu bulunamıyor
Deprem sonrası Defne Devlet Hastanesi Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeniden açılmıştı. Hastanenin açılmasını olumlu karşıladığını belirten Hasırcı, hastanenin ilçenin sağlık ihtiyacını karşılamaktan ise uzak olduğunu dile getirdi.
Hasırcı şunları söyledi:
"Sevinçle karşıladım açıkçası, çünkü hastanemiz yoktu. Deprem öncesinde de ilçemizde bir devlet hastanesi yoktu. Depremden sonra alelacele yapıldı ama çok ciddi yığılmalar var. Hastaların nasıl sırada beklediğini, balık istifi gibi olduklarını görebilirsiniz."
Defne Devlet Hastanesi, 160.000 kişilik nüfusa hizmet verecek kapasitede değil. Yapılan hastane yetersiz. Bazı branşlar yok. Şu anda ben rahatsızım ve bir göğüs cerrahına gitmem gerekiyor ama hastanede göğüs cerrahı yok."
Mahalle aralarında beton santralleri kuruluyor
Defne’de son dönemde inşaat faaliyetlerinde hızlanma olduğunu ancak bunun kuralsız şekilde yürütüldüğünü belirten Hasırcı, şu ifadeleri kullandı:
"Hızlı bir yapılaşma olduğu söyleniyor. Son bir yıl içerisinde gözle görülür bir hızlanma var. Bu inkar edilemez. Ama şöyle bir durum var: Kuralsız yapılıyor! Mahalle ortasına beton santrali kuruluyor. Anayasaya aykırı yapılıyor. Normalde ÇED raporları, çevreye uyum, insan ve doğa sağlığına olumsuz etkilerini azaltma gibi bilimsel raporlara dayandırılması gerekirken şu anda binaların hızlı yapımını bahane ederek kuralsızlık var.
Her yerde hafriyat kamyonları ve beton mikserlerinin trafik terörü var. Hatta ölümlü kazalar yaşandı. Facianın eşiğinden dönülen yerler oldu.
Yaşam burada zor. Soluduğumuz toz, pislik, her şey... Özellikle göğüs hastalıklarında deprem öncesine göre ciddi bir artış var. Bunu Türk Tabipleri Birliği’nin açıklamalarına dayanarak söylüyorum!" (Haber Merkezi)
