Teğmenlerin geleceği ne olacak?

Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ihracı istenen teğmenler, 19 Ocak’ta Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sözlü savunmalarını sundular. Savunmalarının alınmasının ardından gözler YDK'nın vereceği karara çevrildi.

Bugün itibarıyla 10 günlük değerlendirme süresi sona erdi ve kurulun, teğmenlerin ihracı ya da göreve devam etmeleri yönünde bir karar vermesi bekleniyor. İhraç yönünde bir karar çıkarsa, teğmenler idari yargıya başvurarak karara itiraz edebilecek.

MSB'den açıklama: Mesai bitimine kadar...

Millî Savunma Bakanlığı’nın bugün düzenlenen haftalık basın bilgilendirme toplantısı sonrası MSB kaynakları gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilen teğmenler ile idareciler hakkında kararın ne zaman açıklanacağına ilişkin sorular üzerine “16 Ocak’ta toplanan Yüksek Disiplin Kurulu’nun gerekçeli kararını 10 iş günü içerisinde yazıp onaya sunacağını bildirmiştik. Söz konusu YDK gerekçeli kararlarının bugün mesai bitimine kadar tamamlanması ve onaya sunulmasını bekliyoruz. YDK kararları, onay sürecini müteakip en kısa sürede kamuoyuyla paylaşılacaktır” dedi.

Teğmenler savunmalarında Atatürk’e bağlı olduklarını, tek korkularının Türk milletine olan hizmet borcunu ödeyememe ihtimali olduğunu söylediler.

Kılıç çatma geleneği

Teğmenlerin savunmalarından öne çıkan bölümler şu şekilde:

Kara Harp Okul birincisi olan Teğmen Ebru Eroğlu, savunmasında resmi tören boyunca kendisine emredildiği gibi ant okuduğunu belirtti. Eroğlu, savunmasında, "TSK’da gelenek haline gelen kılıç çatmak için devre arkadaşlarımın toplandığını gördüm. Bu esnada ailemle mezuniyetimi kutlarken oraya koşanlarla beraber ben de bu gurur verici ana katılmak istedim. Koşarak arkadaşlarımın arasına geldim. Öncelikle ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ diye birçok defa bağırdık, daha sonra gelenek haline geldiği üzere kılıçlarımızı çattık, o anın verdiği heyecan ve gururla devre birincisi olarak resmi tören bittiği için ailelerimizin de içinde bulunduğu sahanın içinde en son 2022 yılında okunan subay andını ben söyledim, devre arkadaşlarım tekrar ederek okuduk" ifadelerini kullandı.

“İhanet edecek değilim”

Eroğlu, şunları söyledi:

“Beni 5 yıl yetiştiren kuruma hiçbir zaman ihanet edecek değilim. Hiçbir zaman kimseyle irtibata geçmedim, geçmeyeceğim de. Kimsenin bu olaydan zarar görmesini istemem. Bu konuda devamlı olarak olayın arkasında birilerinin olacağını ima etmek, bu konuda sorular sormak beni üzüyor. Biz vatanı, milletini seven, olması gerektiği gibi Atatürk’ün izinden yürüyen ve harbiyeli ruhu taşıyan subaylarız. Başka nasıl olabilirdik ki? Bunun arkasında herhangi birini aramak, bir organizasyon olduğunu düşünmek, bizim gibi iyi yetişmiş, aydın, ülkenin geleceği hakkında güzel fikirleri olan ve mesleğe gururla başlayan başarılı subayları üzmektedir. Süreç sonunda herhangi bir arkadaşıma zarar gelirse ben kesinlikle o grubun dışında olmak istemiyorum”

Teğmen İzzet Akarsu savunmasında, daima Mustafa Kemal'in izinde olacağını vurgulayarak “‘Bir ordunun kıymeti zabit ve kumandan heyetinin kıymeti ile ölçülür’ sözünden ilham alarak vatana ve milletime layık olmak için çalıştım” dedi.

“Üniforma şart değil”

Teğmen Gazi Kılıç savunmasında her zaman Türk Silahlı Kuvvetleri'ne sadakatle bağlı, Atatürkçü, şerefli bir Türk subayı olduğunu, karar ne olursa olsun vatana hizmet etmekten vazgeçmeyeceğini ve ne silah arkadaşlarının ne de kimsenin bundan şüphe etmemesini vurguladı. Teğmen Kılıç, “Vatana hizmet için üniforma şart değildir" dedi.

Beden ödeyen komutanların yanında…

Teğmen Deniz Demirtaş, savunmasında tek gayesinin Türk milletine, TSK’ya ve Türkiye Cumhuriyeti’ne layık bir subay olmak olduğunu ifade etti. Yaşadıklarının, tarihte vatan uğruna bedel ödeyen komutanlar yanında önemsiz olduğunu söyleyen Demirtaş, kişilerin gelip geçici olduğunu baki olanın ise Atatürkçülük olduğunu vurguladı.

Teğmen Serhat Gündar savunmasında tek endişesinin kendisini yetiştiren ve bu üniforma ile rütbeyi layık gören Türk milletine olan hizmet borcunu ödeyememe ihtimali olduğunu söyledi.

Teğmenlerin geleceği ne olacak?