Sinop’ta Cengiz Holding’e maden sahası tepkisi
Boyabat Çevre Platformu tarafından Hükümet Konağı önünde düzenlenen basın açıklamasına CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz, Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, Gerze Belediye Başkanı Osman Belovacıklı’nın yanı sıra, CHP İl Başkanı Avukat Aykut Cem Yalçınkaya, Sinop Anahtar Parti İl Başkanı Avukat Semih Erdoğan, Saadet Partisi İlçe Başkanı Ali Erol, Yeniden Refah Partisi İlçe Başkanı Mahmut Demircan, Türkiye İşçi Partisi İl Sekreteri Eren Tüten ve Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Dursun Eker ve vatandaşlar da katıldı.
"Zehir solumak istemiyoruz"
Boyabat ilçesi Karaburun bölgesine kurulmak istenen ve 27 köyü etkileyecek olan bakır zenginleştirme tesislerine tepki gösteren Sinoplular, "Doğamız satılık değildir", "Maden yaşatmaz, Boyabat maden istemiyor", "Zehir solumak istemiyoruz" dövizlerini açtı. Projede çevresel zararların yanı sıra bölgedeki çeltik üretimi yapan köylerin de etkileneceği belirtilerek, bu girişimin sosyal ve ekonomik boyutlarının halk için yıkıcı olacağı ifade edildi.
Boyabat Sesi’nin haberine göre, Boyabat Çevre Platformu sözcüsü Osman Çakıcı yaptığı konuşmada, bakır madenciliğinin tarım arazilerine, su kaynaklarına ve ekolojik dengeye zarar vereceğini vurguladı. Çakıcı, "Maden arama faaliyetleri, yalnızca meraları değil, tarım alanlarımızı ve hatta yerleşim yerlerimizi de olumsuz etkileyebilir. Bu faaliyetlerin başlaması durumunda çevresel yıkımın geri dönüşü olmayacaktır," ifadelerini kullandı.
Çakıcı, maden faaliyetlerinin başlaması için yürütmenin durdurulması davalarının sonuçlanmasını beklemeksizin ağaç kesimlerinin ve sondaj çalışmalarının başladığını belirtti. Bu durumun hukuksuz olduğunu dile getiren Çakıcı, "Bu coğrafya ölmesin ve yaşasın diye Boyabat bakır madenine hayır diyoruz," dedi.
“Uğraşmayın bu güzel memleketle”
Boyabat'ın istemediği bir şeyi Boyabat'a yapmaya kimsenin hakkı olmadığını söyleyen CHP Sinop Milletvekili Karadeniz "Gökırmak Havzası'nın mahvolmasına kimse müsaade etmez" diyerek tepkisini gösterdi. Karadeniz şu ifadeleri kullandı:
“Boyabatlı istemediği halde bunu zorlayan zihniyete buradan yazıklar olsun diyorum. Kovaçayırı ve 27 tane köy devamında Saraydüzü ve Durağan’a kadar ilerleyen Gökırmak Havzası'nın mahvolmasına kimse müsaade etmez. Biz burada siyaset yapmaya gelmedik. Hepimiz siyasi kimliğimizi bıraktık. Amacımız çevreye, doğaya ve insana zararlı olan ne varsa bunu memleketimize yaptırmamak. Ben biliyorum ki, Boyabat’ta bir laf vardır. Boyabat’ın havası sert insanı merttir. Yaptırmaz. Uğraşmayın. Cengiz Holding’e sesleniyorum. Uğraşmayın bu güzel memleketle. Size bunu fırsat vermeyeceğiz. Yerin üstü sizin, yerin altı sizin. Türkiye’de başka kimse mi yok? Sinop’a saldır, Boyabat’a saldır, Amasya’ya, Kastamonu’ya saldır. Yeter artık. Amaç ne? "Boyabat’a maden kuracağız, bilmem kaç kişi çalışacak'. Her gittiği yerde bu yalanı söylemekten bıkmadılar artık. Türkiye’yi karış karış peşkeş çekiyorlar şuanda. Biz buna müsaade edecek miyiz? Biz bunun mücadelesini son damla kanımıza kadar verecek miyiz? Vereceğiz. Bu kadar basit”
“İçme suyu kirlenecek”
Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz ise konuşmasında su kirliliğine dikkat çekti. Gürbüz şunları söyledi:
“Ben 33 yıllık kamu görevimin 26 yılını bu topraklarda çalışarak sağladım. 26 yıl boyunca bir karış toprağı nasıl sulayabiliriz, nasıl bu bölgedeki yurttaşlarımız bu topraktan şeker pancarı, çeltik üretebilir diye elimizden gelen tüm çabayı sağladık ve gösterdik. Devlet bu toprakları sulamak için barajlar, göletler inşa etti. Amaç Boyabat, Durağan, Saraydüzü bu bölgedeki insanlar göç etmesinler, bu topraklarda yaşayarak üretim ve katma değer yaratabilsinler diye. Şimdi yüzlerce yıllık bir geçmişimiz var bu topraklarda.
Türkiye Cumhuriyet Devleti Boyabat’ta yaşayan vatandaşlarımızın içme suyunu nereden sağlayabilirim, nereden en temiz bir şekilde buradaki yurttaşlara ulaştırabilirim diye projeler yaptı. Elek dağından, Kovaçayırı’ndan, Gazidere’den gelen suyu içiyorsunuz. Bu suyun kirlenmesi demek, bu suyun her türlü kirleticiye maruz kalması demek ilk önce sizin içme suyunun kirlenmesi demek. Kim sağlıksız su içmek ister? Aile fertlerine kim sağlıksız su içirmek ister? Bizi yeni ayrıcalıklara yani yeni kapitülasyonlara götürecek süreçleri lütfen iktidarın başında olanlar ülke sevgisini, vatan sevgisini göz önünde bulunarak ona göre davranmaları gerekli. Bu su kirlendiği zaman sizin çeltiğiniz kirlenecek, içme suyunuz kirlenecek.”
"Boyabat’ın başka bir alternatifi yok”
CHP Sinop İl Başkanı Aykut Cem Yalçınkaya konuşmasında projeye karşı mücadele edeceklerini ilan etti. Yalçınkaya şunları söyledi:
“Yanıbaşımızda Hanönü’nde yaşananları hepimiz biliyoruz. Boyabat’ın başka bir alternatifi yok. Biz suya, çevreye muhtacız. Boyabat’ın su kaynaklarının olduğu alanda su kaynaklarını doğrudan etkileyebilecek alanda böylesine bir kepazeliğe, rezalete izin vermeyeceğiz. Biz Sinoplular olarak Yaykıl’da geçmişte sermayenin vahşi gücüne dur dediğimiz gibi bundan sonra da buradan ilan ediyoruz. Boyabat Meydan’dan da söylüyoruz. Boyabat’ı Cengiz Holding’e peşkeş çektirmeyeceğiz”
"Boyabat için de zehirlenmenin başlangıcıdır"
Boyabat’ta yaşayan vatandaşlar da duruma tepki göstererek, şunları söylediler:
Mazlum Cin: “Neden isteyelim ki? Atılan her adım, doğanın yok edilmesi, toprağın zehirlenmesi, yer altı sularının yok edilmesi ve Boyabat için de zehirlenmenin başlangıcıdır. Çünkü, su kaynaklarımızın çoğu Elek dağından gelen kaynaklar. Bunun hala düşünülmesi gerekmiyor. Diğer yer altı kaynaklarıyla beraber Bu Boyabat’ımızın en büyük gelir kaynağı olan çeltik ekimi ve çeltik kalitesini bitirecektir ve halkın zehirlenmesine büyük sebep olacaktır.”
Salih Koyuncu: “Suyumuza dokunmasınlar. Biz böyle mutluyuz. Bu şekilde rahat yaşıyoruz ama maden kurulduğu zaman ormanlarımız da bitecek.”
Dursun Arslan: “Gelecek için, insanlık için, insanlar için, tarıma ve topluma zararlı olduğu için istemiyoruz. Her şeye zarar gelir. O nedenle geleceğe zararlı, sadece birkaç şirketin kârı için yapılmaması gerekir.”
Refika Topçu: “Suyumuz kirleniyor. Etraf kirleniyor. O yüzden istemiyoruz.”
Ali Öztürk: “Sağlık konusu için bilhassa, ürünlerimiz için siyanür halka etki ediyor.”
Şükrü Yılaf: “Ormanlarımız, temiz hava, oksijen olmadığı zaman biz yaşayamayız. Burada çeltik ve pancar eken insanlar da var. Onlar hep zehirli olacak ve yenmeyecek. Bu yüzden istemiyoruz.”