Soylu siyaseti bırakacak

Yeni Durum- Eski İçişleri Bakanı ve Ak Parti Milletvekili Süleyman Soylu, siyaseti ne zaman bırakacağını açıkladı.

Süleyman Soylu, İçişleri Bakanlığı’ndan alınıp milletvekili olduktan sonra kendisine Ak Parti içinde de başka bir görev verilmemişti. Son dönemdeki çıkışlarının ardından Soylu’nun Ak Parti’den ayrılacağı ya da siyaseti bırakacağı konuşulmuştu.

Soylu yaptığı açıklamada bu iddialara cevap verdi.

Erdoğan’ın bırakacağı gün…

Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nun düzenlediği programda açıklamalarda bulunan Soylu, siyaseti bırakacağını duyurdu. Millet Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Sinan Burhan'ın aktardığına göre siyasetteki son dönemi olduğunu açıklayan Soylu şunları söyledi:

"Ben daha önceden söyledim, Tayyip Erdoğan siyaseti bırakacağı gün bırakırım. Liderimiz liderimizdir. Davamız davamızdır. Ben milletvekilliği son dönemimi ben faydalı olamıyorum kendime ait öz eleştirim var deseler 'Ne olursunuz beni azad edin' diyeceğim. Ben kavlime sadığım, bu dönemin sonunda aktif siyaseti bırakacağım. Cumhurbaşkanımızın seçilmesi için ben davamın eriyim, en ufak bir sitemim de söz konusu değil."

Soylu, kendisi ile çektirilen fotoğraflara ilişkin gelen eleştirilere ise, "Bundan hiçbir rahatsızlığım söz konusu değil. Benim hakkımda binlerce söz söyleniyor ben Allah’a sığınıyorum. Yaptığım işlerle ilgili en ufak bir eksikliği söz konusu değil" dedi.

Süleyman Soylu, MHP lideri Bahçeli'nin İmralı çağrısı ve DEM Parti ziyaretinin yanı sıra güncel siyasete ilişkin açıklamalarda da bulundu.

“Öcalan’ın yanına bir avukat bir telefon verin…”

Soylu, Bahçeli'nin 'Öcalan çağrısının' ardından başlayan ve DEM Parti'nin İmralı ve siyasi parti ziyaretleri ile devam eden sürece ilişkin ise şunları söyledi:

"PKK kurulduğu günden itibaren statükosu aynıdır. PKK 4 ana unsurla kuruldu; Türkiye, Kandil Suriye ve Avrupa. İran'ı saymıyoruz. 4 ana unsur bunlar. PKK bu 4 ana unsurunda değişikliğe gidebildi mi? PKK'yı kuran Abdullah Öcalan 25 yıldır cezaevinde. Dünya değişti, ülkeler değişti, devlet anlayışları değişti, savunma anlayışları değişti. Terör örgütü PKK’yı Abdullah Öcalan kurmuştur, bütün canilikleri Öcalan yapmıştır. Kurucu aklının izni olmadan PKK'da hiç kimse bir adım atamaz. Öcalan'ın yanına bir avukat bir de telefon koyun Kandil'dekilerin Avrupa'dakilerin ve Suriye'dekilerin nasıl hizaya geleceklerini göreceksiniz.

Abdullah Öcalan acımasız bir katildir bunu en iyi Kandil'dekiler bilir. Devlet Bey ve Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu bu adım, Türkiye’nin geleceği açısından en önemli adım olduğunu düşünüyorum bu çok net. Bu iki insan hayatının son dönemlerinde tecrübelerinin en uç noktalarında ülkelerine ait gelecek nesilleri bu işin içinde ülke enerji kaybetmesin diye mücadelesi içindeler. Abdullah Öcalan çıkar silahları gömün derse Türk demokrasisi terörden arınır mı arınır. DEM üzerinden terör baskısının olmadığını söylemek mümkün mü? Şu an yeni bir şeyler konuşulacak. Eğer orada terör devleti kurulursa gelecek nesillere 50 yıllık bir bela bırakırız. Bunun geçmiş çözüm süreci ile hiçbir bağı yok. Yöntem olarak da teorik olarak da hiçbir bağı yoktur.

Devlet bey bunu söylediği anda hiçbir şaşkınlık hissetmedim. Ben de kafamda yıllardan beri bunu sürekli dolandırıyorum. Dolandırdığım şey şu; Türkiye de mücadele üstünlüğünü aldık ve götürdük ve peki sonra ne yapacağız? 40 yıl geçti 40 yıl daha mı geçmesi lazım. Büyük liderler büyük adımlar atarlar. Bana göre iki lider de büyük adım attı."

CHP'ye Baykal tavsiyesi verdi

Soylu, Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilebilmesinin önündeki anayasa engeliyle ilgili de konuştu. Deniz Baykal hatırlatması yaparak CHP’ye tavsiye veren Soylu şunları söyledi:

"Merkel’den sonra Almanya ne oldu? Aşağı doğru göçüyor. Göç enerji dahil bir çok politikada tedarik zincirlerinin yönetimi dahil olmak üzere hiçbir politikada başarılı olamadılar. Alparslan varken liderlik tartışıldı mı? Fatih varken liderlik tartışıldı mı? Ben bunu anlamakta zorluk çekiyorum. Dünya çok kritik bir evreden geçiyor. Tecrübe ve bilgiye ihtiyacımız var. ABD de iki dönem var diye biz iki dönem getirdik. Lider olmayınca sistem bir işe yaramıyor. İki dönem kuralı var diye bir maveraya sokmak çok yanlış olur. CHP madem o kadar çok kendine güveniyor kendi adaylarının bizi yenebileceğini düşünüyor buyurun desin, hadi bakalım madem biz ekonomide zorluklar yaşattığımızdan galip gelebileceklerini düşünüyorlar... Deniz Baykal’ın yaptığını CHP'nin bugün yapması gerekir. Deniz Baykal, Tayyip Erdoğan’ın yasağının kalkması konusunda demokratik bir adım attı, ABD'de de bu oldu. CHP bundan niye kaçar? Niye böyle bir şey ortaya koyar? Demokratik bir ülkeyiz bu noktada Türkiye'nin bu demokratik tercihinden kısıtlanmaması gerektiğini düşünüyorum.” (Haber Merkezi)