CHP Heyeti Yayladağ’da

CHP Heyeti Yayladağ’da
Suriye'nin Lazkiye bölgesinde yaşanan olaylara ilişkin görevlendirilen CHP Heyeti, Suriye sınırının sıfır noktasında Hatay'ın Yayladağı Sınır Kapısı'nda incelemelerde bulundu.

Yeni Durum- Suriye'nin Lazkiye bölgesinde yaşanan infazlara ilişkin görevlendirilen CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut ve beraberindeki milletvekillerinden oluşan CHP heyeti, Hatay'ın ilçelerinde vatandaşlarla bir araya geldi.

Hatay'ın Yayladağı Sınır Kapısı’nda vatandaşlarla buluşan CHP heyeti, ardından basın açıklaması yaptı. Ali Mahir Başarır, şöyle konuştu:

“Bütün yabancılar silahsızlandırılmalı”

“Lazkiye ve çevresinden gelen dehşet verici görüntüler, Suriye’de çatışma ve huzursuzluğun vahim bir yere gittiğini göstermektedir. Suriye’de istikrarın sağlanamaması ve sivil kayıplara yol açan çatışmaların şiddetlenmesi, Türkiye için büyük bir risk teşkil etmektedir. Türkiye’nin güvenliği ve esenliği için Suriye’de istikrarın bir an önce tesis edilmesi şarttır. Mevcut Şam yönetimi, Suriye’deki bütün vatandaşların güvenliğinden sorumludur. Suriye’de eski rejimin hatalarını ya da kabul etmediği uygulamalarını gerekçe göstererek, özellikle Alevilere ya da sivil gruplara yönelik saldırılar kabul edilemez.

Bir ülkedeki güvenlik gücü, başka ülkelerden savaşmak için gelenleri içermez. Suriye’de güvenlik yeniden yapılandırılmalı, güvenlik birimleri içindeki bütün yabancılar silahsızlandırılmalıdır. Bir daha bu tür çatışma ve katliamların yaşanmaması için kapsayıcı bir hükümetin kurulması ve bütün grupların burada temsil edilmesi zorunludur. Şam yönetiminin sivillerin can güvenliğini sağlaması konusunda sorumluluğunu yerine getirmemesi durumunda ülkesinde güvenliği sağlamak için uluslararası bir barış gücünün görevlendirilmesi elzemdir.”

“İktidarın yaşanan zulüm karşısındaki sessizliği kabul edilemez”

Hükümete yakın medyada ve sosyal medyada görülen nefret söylemlerinin kabul edilemez olduğunun altını çizen Başarır, şunları söyledi:

"Nefret söylemi, haksız şiddetin meşru sayılmasına hizmet eder. Türk hükümetinin, iktidarın yaşanan zulüm karşısındaki sessizliği ve Dışişleri Bakanlığı’nın sivil halkı sorumlu tutan açıklaması kabul edilemez. Türkiye’nin, Şam yönetimi nezdinde girişimlerde bulunup bu tür olayların yaşanmaması için gerekli çabayı göstermesi gerekmektedir. Şam yönetimi ve uluslararası tüm muhataplar nezdinde etkili, kararlı ve sonuç alıcı girişimlerde bulunmalıdır. Bizim hükümetten isteğimiz, orada akan kanın durdurulması için bir an önce gerekli girişimlerin yapılmasıdır.

“Suriye’de yaşananları meşrulaştırmak doğru değildir”

Hiç kimse söylediklerimizi çarpıtmasın. Biz dün de bugün de sivil ölümlere, insanların katledilmesine karşıydık. Bugün de karşıyız. Katliamın Alevi’si, Sünni'si olmaz. Ölümün Alevi’si, Sünni'si olmaz. Bu bir insanlık ayıbıdır, insanlık suçudur. Önce iktidarı daha sonra tüm dünyayı, buradaki olayların bir an önce sonlandırılması için göreve, sorumluluk almaya davet ediyoruz.”

Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başarır, öldürülen sivillerin Esad yanlısı olduğu iddialarına ilişkin olarak, “Bunu Esad dönemine, bu döneme, o dönem bu oldu, bu dönem bu oldu gibi bir anlamda rövanş alır gibi Suriye’de bugün yaşananları meşrulaştırmak doğru değildir" ifadesini kullandı. Başarır, şunları kaydetti:

"Herkesi sağduyulu olmaya davet ediyorum. Onları mı öldürüyorlar, onları mı meşru kılıyorlar? İki yaşındaki çocuk bu yüzden mi öldürülüyor? Varank’a sormak istiyorum. Bir yaşında bir çocuk öldürüldü dün. Bunu, doğru mu buluyorsun o zaman? Hayır, biz o gün de aynı şeyi söylüyorduk, bugün de aynı şeyi söylüyoruz. İnsani güvenlik koridorunu o gün de söyledik, bugün de söylüyoruz. Biz güvenli bölgenin oluşturulması ve oradaki sivillerin ölmemesi gerektiğini söylemiştik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Bunu, niye saptırıyorlar?

“İnsanlar işkence edilerek öldürülüyor”

Başarır, "Sadece sessiz kalmıyorlar. Çok da vahim, çok da ayrıştırıcı insanlığa karşı suç işleyen açıklamaları var. Ölümün, Alevi’si, Sünni'si, Hristiyanı olmaz. Her ölüm, çok büyük acıdır. Şu anda orada Suriye yönetimine göre 830 kişi, bazı açıklamalara göre 3 bin kişi, bazı yerlere göre 10 bin kişi. Ama bilinen bir gerçek var ki çocuklar, kadınlar, yaşlılar, insanlar işkence edilerek öldürülüyor. Buna sessiz kalamayız, kalmamalılar. Suriye’de her kesimi kapsayan bir iktidar kurulmalıdır, dışarıdan gelen Suriye’yle alakası olmayan insanlardan arındırılmalı ve bir an önce bu kan durdurulmalıdır” diye konuştu. (Haber Merkezi)