Devletin çok üst düzey bir yetkilisi İmralı’da Öcalan’la ne konuştu

Devletin çok üst düzey bir yetkilisi İmralı’da Öcalan’la ne konuştu
Gazeteci Ertuğrul Özkök, “devletin çok üst düzey bir yetkilisi”nin İmralı’da PKK lideri Öcalan’la konuştukların kaleme aldı.

Yeni Durum- İtalyan basınına göre DSG Genel Komutanı Mazlum Abdi, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 15 Şubat’ta bir mesaj yayımlayacağını söyledi. Mesajın görüntülü de olabileceğini aktaran Abdi, Öcalan’ın Suriye ve Rojava’dan da bahsedeceğini belirtti.

PKK lideri Öcalan’ın “manevi oğlu” diye bilinen Mazlum Abdi’nin bu açıklamasından sonra açıklamanın içeriği merak konusu oldu.

Gazeteci Ertuğrul Özkök, “devletin çok üst düzey bir yetkilisi”nin İmralı’da PKK lideri Öcalan’la konuştukların kaleme aldı.

İşte Ertuğrul Özkök’ün yazısı….

Yazacağım bilgiyi, bundan bir ay önce aldım.

Bugüne kadar yazmadım.

Ama DEM dün “Öcalan tarihi açıklamayı yakında yapacak” bilgisini verince, artık yazabilirim.

Bu anlatacaklarım, kesinlikle İmralı’da devletin Öcalan’la yaptığı bir yazılı anlaşma değil.

Benim güvendiğim kaynaklardan topladığım bilgi.

Ama varılan sözlü bir “görüş birliği” olarak değerlendirilebilir.

Devletin çok üst düzey bir yetkilisi İmralı’da Öcalan’la görüştü

Bir: Devletin çok üst düzey bir yetkilisi, İmralı’da Abdullah Öcalan’la yüz yüze görüştü.

İki: Bu görüşmede Öcalan’a bir açıklama yapma konusu açıldı.

Üç: Kendisine en açık dille şu şart söylendi:

"Yapacağın açıklama çok net olmalı. İçinde oraya buraya çekilecek, gizli bir mesaj olarak yorumlanabilecek, kripto kelime veya bir cümle olmamalı. Çok net bir silahları bırakma çağrısı olmalı."

4 tür silah bırakma çağrısından hangisi yapılacak?

Dört: Bu açıklamayı yapmadan önce “silah bırakmakla ilgili neyin kastedildiği” konusunda da bir görüş birliğine varılacak.

Devlet yetkilisi Öcalan’a açıkça şunu da söyledi:

“Silah bırakma denince, dünya pratiklerinde akla 4 ayrı uygulama geliyor. Biri silahları gömme, biri çatışmasızlık, biri ateşkes. Biz bu üçünü kastetmiyoruz. Kastedilen şey, örgütün elindeki silahları kayıtsız şartsız getirip teslim etmesidir.”

Açıklama kesinlikle Nevruz zamanına getirilmeyecek

Beş: Bu çağrıyı mümkün olan en kısa sürede yapmanı bekliyoruz. Ama bir şartımız var. Çağrı kesinlikle Nevruz dönemine rastlatılmayacak.

Çağrı yaparsa Öcalan Netflix seyredebilecek mi?

Altı: O görüşmede kesin karar bağlanan bir nokta daha var.

Öcalan’ın Meclis’e gelip konuşması diye bir şey olmayacak. Bir af veya İmralı dışında ev hapsi de söz konusu olmayacak.

Yedi: Öcalan’a “Dışarıda senin güvenliğini biz bile sağlamakta zorluk çekeriz” denildi.

Öcalan “Benim de öyle bir talebim yok” dedi.

Peki bulunan çözüm neydi?

İmralı’da daha rahat bir mekan sağlanacak. Dışarı ile iletişim imkanları kolaylaştırılacak. İstediği insanların gelip ziyaret etmesi mümkün olacak.

Herhalde Netflix, Disney Plus, Prime Video, Blue TV, Tabii gibi streaming platformları izlemesine de izin verilecek tahmin ediyorum.

Yani yeni hayatında eğlence kısmı daha fazla olabilecek.

Öyle bir açıklama yapmalıyım ki kimse bana ‘hain’ dememeli

Sekiz: Öcalan bunları dinledikten sonra ne cevap verdi?

O da mealen şöyle konuştu:

(*) “Ben barış getirecek böyle bir çağrıyı yaparım. Ancak bu çağrıyı yaptıktan sonra kimse çıkıp bana 'hain' diyememeli. Onun için sağlam bir görüş birliği olması gerekir. Ondan sonra bu çağrıyı yaparım.“

Peki Öcalan’a kim “hain” diyebilirdi ki?

Öcalan kimden çekindiğini de şöyle anlattı:

4 ayrı PKK kanadı var, üçünü ikna edebilirim

Bugün PKK’nın 4 ayrı kanadı var.

Biri Suriye’dekiler. Öteki Kandil Dağı'ndakiler.

3, Avrupa kanadı.

4, Türkiye kesimi.

Öcalan devlet yetkilisine, her birinin durumunu şöyle anlattı:

“Suriye’deki kesimi ben ikna edebilirim. Oradaki benim oğlum gibidir. Avrupa kanadı bu girişime evet der. Türkiye kanadı da olumlu bakar. Ama Kandil’den ne cevap gelir tam emin değilim.”

Kısaca o görüşmede devlet yetkilisi çok açık ve net konuştu.

Öcalan da çok net. E açık cevap verdi.

Çağrı, 21 Mart tarihinden önce yapılacak

Bu bilgileri aldığımda, çağrının ne zaman yapılacağı konusunda bir kesinlik yoktu.

Bana “Bu hafta da olabilir, şubatın 15’ine doğru da olabilir, ay sonuna da kalabilir. Ama kesin olan Nevruz’a gelmeyecek” dendi.

Nevruz, 21 Mart Cuma…

Yani çağrı yapılırsa, kesin o tarihten evvel olacak.