"Cumhurbaşkanı, tarihin en büyük hezimetini yaşayacak”

"Cumhurbaşkanı, tarihin en büyük hezimetini yaşayacak”
CHP, Genel Merkez’de “Gel, Seç, Tarihe Geç” ön seçim toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Ekrem İmamoğlu çalışmalarına başladı.

Yeni Durum- İBB Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanlığı ön seçim adayı Ekrem İmamoğlu, parti genel merkezinde Cumhurbaşkanlığı ön seçim toplantısına katıldı.

İmamoğlu sözlerine Beykoz Belediye Başkanının sabaha doğru ev baskınında gözaltına alınmasına tepki göstererek başladı.

“Sabah 04.00'da ev basını yapmak nasıl bir iddia?

İmamoğlu şöyle konuştu:

Beykoz'da 65 yıllık Paşabahçeli iyi eğitimli daha önce de belediye başkanlığı yapmış devlet adabını bilen insanlarla iyi diyalog kurmuş, kendini sevdirmiş, daha önceki dönemi 1990'lı yıllarda olmasına rağmen hala insanların evinde barkında hizmetinin sesini duyduğumuz Beykoz Belediye Başkanımız Alaattin Köseler sabah 04.00 sıralarında evine eşi uyurken polis baskınıyla giriliyor, arama yapılıyor ve gözaltına alınıyor. Hakkındaki itham her neyse ifadeye çağırıldığında koşa koşa gitmekten asla tereddüt etmeyecek bir belediye başkanına sabah 04.00'da ev basını yapmak nasıl bir iddia? Nasıl bir kişisel hırs öfkenin yansıması?

"Bunun sürdürülemez olduğunu göstereceğiz”

Geçen hafta akşamüstü Beykoz Belediyemize polisler geldi. Bazı dosyalar istediler. Ellerinde de bir savcı imzalı belge vardı. Ne oldu biliyor musunuz? O savcının bundan haberi bile yoktu. Doğal olarak imzası da yok. Ben o belgeden anlamam ama o belgeye barkoda tutulduğunda o barkoddan hiçbir şeye ulaşılamıyor ve görülmüyor. Ortalık karıştı bu iş ayyuka çıkınca kötü planın sahibi o akşam bu iş uygulanmayınca belli ki çok öfkelendi, kişisel husumete işi döker gibi sabah saat 04.00'da Belediye Başkanının evine baskın yapıldı. Utanç verici. Bu normal işler değil. Bunlar gerçekten bu ülkede asla görmek istemeyeceğimiz, hiç kimsenin başına gelsin istemeyeceğimiz, bir kişinin dahi yaşamasını istemeyeceğimiz ayıp şeyler. Kötü işler. Ve ne yazık ki Belediye Başkanımız şu anda İstanbul'da Vatan Caddesi'ndeki polis merkezinde. Tabii Türkiye'de bunlar çok kötü işlere bizleri alıştırmak istiyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar bunun sürdürülemez olduğunu görecekler. Hepsine de bunu sürdüremeyeceklerini biz göstereceğiz, bu salondaki insanlar ve onların yoldaşları gösterecek.

gktqv4vbuaeeids.png

"Şimdi sıra Türkiye'yi değiştirmekte"

Bu irade, feraset, heyecanla milletimizi yeniden devletin sahibi kılma yolcuğuna çıkıyoruz. İki yıl önce aynı şeyleri yaparak farklı sonuç bekleyemeyiz. Değişmemiz gerekir. CHP'nin Türkiye'nin de bu şekilde değişeceğine inanıyorum demiştim. Çünkü biliyordum ki CHP değişirse Türkiye değişir. CHP silkindi, değişmeye başladı, değişimi başlattı. 2023 kurultayında üzerindeki o seçim sonrası çökmüşlüğü kaybedilen genel seçim sonrası umutsuzluğu üzerinden attı. Ve bu silkinişle 31 Mart 2024 gününden bugüne Türkiye'nin birinci partisiyiz. Ve biz artık yola çıkmak zorunda olduğumu buradan ikan etmeliyiz. Şimdi demeliyiz ki tüm CHP'liler olarak; CHP'de değişimi başlattık, güçlendirdik. Yolumuz çok güçlü bir şekilde sürüyor. Şimdi sıra Türkiye'yi değiştirmekte. Bugün bu yola çıkıyoruz.

“Halkımız umutlandı”

Partimiz aday belirleme kararı verdi. Toplumda büyük bir heyecan oluşturdu. Halkımız bu iktidarın rakipsiz olmadığını güçlü bir seçeneğinin olduğunu gördü ve çok umutlandı. Rakibimiz büyük panik yaşıyor. Çünkü onlar bugüne kadar kendilerini rakipsiz zannettiler. İktidarlarını sonsuz zannettiler. CHP’yi birlik sağlayamaz, kendi iç gerilimlerinde boğulur siyaset sahnesini onlara bırakır zannettiler. Korkuyorlar bu milletin onlara verdiği yetkiyi, onun için sonuna kadar istismar etmeye başladılar.

Benim hakkımda 25 yıla kadar bir hapis cezası kurguladılar ve istiyorlar, siyasi yasak istiyorlar. Partimizin kurultayını iptal etmek ve partimize kayyum ataması için süreç takibi yapıyorlar. Gözleri o kadar kararmış ki bu milletin yaptığı tercihleri asla zalimlerin zulmüne kurban etmediklerini asla seçimlerin özellikle tercihlerinin, seçme yetkisinin elinden alınmasına asla izin vermediğini unutmuşlar. Sanıyorlar ki ellerindeki geçici yetkilerle milletin kararına el koyabilirler, sanıyorlar ki mahkemelerde halkın partisini durdurabilirler. Zavallılar, çaresizler, acizler.

“CHP halkın kendisidir”

Onlara buradan hatırlatalım CHP halkın kendisidir, halktır halk. Halkı durduramazsın, engelleyemezsin, kapatamazsın. Ekrem İmamoğlu da bu halkın, milletin oğludur, evladıdır. Onu milletin elinden alamazsın. Sanıyorlar ki Ekrem İmamoğlu’nu aday yapmazlarsa kurtulurlar. Şu salonda kaç tane İmamoğlu var biliyor musun? Hepimizi yasaklasan ne olur. Bu memleketin her bir ilçesinden, köyünden bir Ekrem İmamoğlu karşına dikilir. Buradaki her milletvekili her bir CHP’li il başkanı, herbir kadın kolları başkanı, her bir Gençlik Kolları Başkanı, her bir CHP neferi bizim Cumhurbaşkanı adayımızdır.

"Bu yola kaprisle, egoyla, tek başına çıkılmaz"

İcraatçı ve halkçı CHP’li belediyelerin büyük başarısının mimarı kıymetli başkanlarımızın her biri adayımızdır. İmamoğlu bu yolculukta kendi adına aday değil. Diyeceksiniz ki ha Ekrem İmamoğlu aday ha ben adayım. Bu inanca dönük bir yol haritası ve bu yolculuğuna büyük bir davet var. Yani yıldırıp sindirip, korkutup, milletin seçimini, iradesini yüz üstü bırakacağımızı sanıyorlar. Bu kararlı gözlerden o bir çift mavi gözlerdeki kararlılığı görebilirsiniz. Bizim gözümüze o gözümüzün içine baktıkça sizi o çaresizliğinizi hatırlatmaya devam edeceğiz; acizliğinizi, korkunuzu hatırlatmaya göstermeye devam edeceğiz.

gkylae-w0aatcmz.jpeg

Bizim tek derdimiz var. Bir avuç insanın yerle bir ettiği devlet yapısını, hukuk sistemini, demokrasiyi, eğitimi, sağlığı yeniden inşa etmek. Devleti bir avuç insanın değil milletin çıkarlarının, güvenliğinin bekçisi haline getirmek. Bizim devlet geleneğimizde insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışı vardır. Bu amaç her şeyden önce makama değil mücadeleye odaklanmayı gerektiriyor. Bu mücadele milletin onayını, seçim kazanmayı, ülkeyi iyi yönetebilmeyi gerektiriyor. İşte bunun için yola çıkıyoruz. Bu yola kaprisle, egoyla, tek başına çıkılmaz. Bu yolda hepimiz varız, hep birlikteyiz. Bu yolda sadece CHP’liler değil milletimiz de var. Bu yolda ortak akıl var, iş bölümü var, rol dağılımı var. Bu yola siz yol arkadaşlarımla birlikte çıkıyorum.

"Kendime güvendiğim kadar size güveniyorum"

Bu yola kendime güvendiğim kadar size güvendiğim için çıkıyorum. Bütün engelleri, bedelleri, badireleri birlikte göğüsleyeceğimiz için rahat, huzurlu ve mutluyum. Bu yolda dalga dalga büyüyeceğimize, çoğalacağımıza umudu sarsılmış, hayalleri tarumar edilmiş bütün vatandaşlarımızı özellikle gençlerimizi ve kadınlarımızı yanımızda göreceğimize yürekten inanıyorum. Onun için bugün bu salondan çıkacağız ve memleketimizin dört bir yanına dağılıp üyelerimizin her biri ile tek tek buluşacağız. Birliğimizi, dirliğimizi cümle aleme göstereceğiz var mıyız? Aday belirleme kaygımızdan telaşlanan o bir avuç siyasi elit, kendi tabanlarına hesap vermekten korkuyorlar. Şimdi kendi tabanları da ön seçim ister diye korkmaya başladılar. Çünkü demokrasiye, kimseye sormaya alışık değiller. Çünkü sadece bir kişi ne derse o oluyor. Çok büyük telaşları var. Partimizin aday kararı bu baskıcı iktidara rakipsiz olmadığını, gündemi de rakiplerini de kendilerinin belirlemeyeceğini buradan net bir şekilde gösterdi. Partimizin ön seçim kararı ilk defa gerçekleşen bir demokrasi devrimine yol açtı. Türkiye’ye tek adamcı, tepeden inme siyaseti dayatmak isteyen zihniyet onun için ön seçimden korkuyor. Korkacaklar, korksunlar. Çünkü onlar ülkeyi seçimsiz, sandıksız yönetme hevesleri kuruyorlar. Ama biz onlara bu fırsatı vermeyeceğiz.

"Millet ne derse odur"

Halksız siyaset heveslerini kursaklarında bırakacağız. Bu memleketi salon konuşmalarından ve salon siyasetinden hep birlikte kurtaracağız. Üyeler partilerin vatandaşlar ise ülkenin sahibidir. Onlar ne derse olur. Millet devletin efendisidir. Millet ne derse odur. 23 Mart’ta ülkemizin dört bir yanında gerçekleştireceğimiz demokrasi şöleni milletin umudu, sandık korkusu yaşayanların da kabusu olacak. Biz CHP’liler olarak bu bozuk düzeni değiştirme kararını göstereceğiz. Sonrası da çığ gibi gelecek. 23 Mart’ta ön seçim sandığından çıkacak tüm üyelerimizi de arkamıza alıp toplumun tüm kesimleriyle buluşacağız. Partizanlık yapmayacak, hep birlikte kurtuluş mücadelemiz çoğalta çoğalta milletin Türkiye’yi ayağa kaldıracak iktidarını kuracağız.

"Büyük bir yolculuğa çıkma vakti gelmiştir"

Kıymetli yol arkadaşlarım kesinlikle bir davamız, derdimiz, hayalimiz var. Derdimiz Türkiye’dir. Davamız devleti güçlü, demokratik ve adil; milletimizi huzurlu ve özgür kılmaktır. Hayalimiz ülkemizi dünyanın en güçlü ve en zengin ülkeleri arasında görmektir. Yükü omuzlamanın vakti gelmiştir. Omuz omuza, kol kola yolculuğun vakti gelmiştir. Sorumluluk almak için kendimize güveniyoruz. Çünkü yalnızca büyük bir davaya ve sevdaya değil aynı zamanda sağlam bir plana ve bu planı hayata geçirecek güçlü kadrolara sahibiz. Bu kadrolar başta CHP’li kadrolar ama daha da ötesi milletimizin evlatlarıdır. Milletimiz umuda muhtaç bir büyük Türkiye hayaline açken aklın, bilimin ve devletimizin tarih, tecrübe ve birikiminin yolundan ayrılmadan, çalışmaktan yorulmadan, hizmetten geri durmadan, mazeret değil marifet üreterek, sorun değil çözüm üreterek Allah’ın verdiği aklı milletin geleceği için kullanarak milletimiz için milletimizle beraber büyük bir yolculuğa çıkma vakti gelmiştir." (Haber Merkezi)